Kül Olup Yanmak

Bir gün; bir kitapta, bir gazetede, bir dergide ya da bir broşürde, hatta belki günlerce önünden defalarca geçtiğiniz bir reklam panosunda bile olabilir; bir cümle görürsünüz. Üstelik genelde aklınız kesinlikle orada değilken olur bu. O cümle enteresan bir şekilde bulunduğunuz andan sizi koparır, kendine çeker. Aklınızı toparlayıp sizi çağıran bu harf yığınını dikkatle okuduğunuzda, muhtemelen o cümle içinizde bir yerlere dokunur ve bir yer edinip orada kalıverir.

Yıllar evvel Kül Öykü Gazetesi’nde yayınlanan söyleşim vesilesi ile derginin kapağındaki -aslında defalarca gördüğüm ama o ana kadar fark etmediğim- Nietzsche’den alıntı bir cümle de aynen böyle oturmuştu içime: “Gerçekten kül olmadan kendinizi nasıl yenileyebilirsiniz?”

Türkiye’de seçimler oldu daha geçen; ondan da önce, o oldu, bu oldu, şu oldu -e bu arada ne Türkiye’yi ne de dünyayı bir türlü kurtaramadım hani- sonra tekrar şunlar oldu, bunlar oldu, onlar oldu ve belli oldu ki olanlar olmaya devam edecek. Demem o ki şu güzelim dünyayı doluya koydum almadı, boşa koyuyorum şimdi, o da bir türlü dolmuyor. Kantar bozulmuş demek ki ayarları değiştirmek lazım. Yenilenmek için yanıp kül olmam lazım.

Bugüne kadar hiç kitap yakmadım ama kitapların beni yaktığı çok olmuştur. Böyle içimde bir cümle alev alır önce, sonra yavaş yavaş tutuşup başka şeyleri de yakmaya başlar. Fakat beni yakan o cümleyi ben öyle bir severim ki, sırf o cümleyi kurtarmak için söndürürüm ateşi. O yüzden habire tutuşur tutuşur sönerim de, bir türlü kül olacak kadar yanmayı beceremem. Oysa beni tutuşturan cümle bile yanmalıdır içimde. Kül olmalıdır ki yeni cümleler kurayım. Kendi cümlelerimi.

O yüzden kutsal kitapta da yazdığı gibi bolca okumalıyım. Başka hikayelerde vücut bulmuş kendimi tanımalıyım. Küçücük bir kumsalda keyifli vakit geçirmek için değil, yeryüzünün en büyük denizine balıklama atlamak için çevirmeliyim sayfaları. İçimde olduğum bu bilgi kirliliğinin içinde daha iyi bilmek için değil, bildiklerimi unutmak için okumalıyım. Çünkü o zaman gerçekten anlayabileceğim, kurtarmam gereken tek dünyanın kendi dünyam olduğunu.