Sen bir kadını sevdin mi hiç?
Bir kadının gözlerinin içinde kayboldun mu mesela? Ve bir kadın kendini kaybetti mi, sen onun gözlerine bakarken? Sahi, sen kendini kaybettirecek kadar bakabildin mi bir kadının gözlerine?
Sen hiç bir kadının söylediklerinden daha fazlasını hissedebildin mi? Ve kendi söylediklerinden daha fazlasını hissettirebildin mi ona? Sahi, sen söylediklerinden daha fazlasını hissettin mi hiç bir kadına?
Sen hiç bir kadının kalbinin derinliğini merak ettin mi? Onun kalbindeki denizin, rahmindeki denizden daha doğurgan olduğunu fark edebildin mi? Ve orada aynı anda sadece bir erkeğin yaşayabildiğini bildin mi? Sahi, sen bir kadının kalbinde yeniden doğup orada sonsuza kadar yaşayabildin mi?
Sen hiç bir kadınla kaçak dövüşmeden sonuna kadar kavga edebildin mi? Öfkesinin fırtınasında boğulmayı göze alabilecek kadar yüzleşebildin mi onunla? Sahi, fırtınasında boğulmadan kalıp varabildin mi bir kadının kıyılarına?
Sen hiç, teninde biriktirdiği acılara sarılabildin mi bir kadının? Ve teninde biriktirdiğin acılarını hiç korkmadan sunabildin mi bir kadına? Sahi, sen bir kadını her koşulda kucaklayabildin mi?
Sen bir kadını, senin kadının olduğu için değil, o olduğu için sevebildin mi?
Sahi,
sen bir kadını sevdin mi,
hiç?